Yüksek Seçim Heyeti 16 gün sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminin neden iptal ettiğine ait gerekçeli kararını açıkladı. 

YSK, 31 Mart’taki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın seçiminin yenilenmesi kararını 6 Mayıs’ta vermişti.

İstanbul seçimine yönelik Ak Parti ve MHP'nin itirazlarının görüşüldüğü, 11 üyenin tamamının iştirakiyle gerçekleşen toplantıda iptal kararı 4’e karşı 7 üyenin oyuyla alınmıştı.

"Esasen yok kararında 108 sandıktaki oy kullanan seçmen sayısı 30 bin 281"

YSK'nin İstanbul kararının münasebetinde, "Kanun kararının yoruma yer bırakmayacak formda açıklığı karşısında, sandık heyeti liderlerinin kamu vazifelileri listesinden seçilmesi yasal bir zorunluluktur." denildi. 

Gerekçeli kararda şu sözler yer aldı:

  • İstanbul genelinde, sayım döküm cetveli olmayan yahut imzasız olmakla esasen yok kararında 108 sandıktaki oy kullanan seçmen sayısı 30 bin 281'dir. 

  • Seçim sonucunun belirlenmesinde en kıymetli ögelerden biri sayım döküm cetvellerinin 108 sandıkta düzenlenmemiş olması, bu sandıklardaki seçim sonucunun güvenilirliğini önemli biçimde zedelemektedir. 

  • Sandık konseyi liderlerinin kanuna ters belirlenmesiyle ilgili YSK'nin daha evvelce vermiş olduğu emsal oluşturacak içtihadı bulunmamaktadır. 

  • Oy farkının 13 bin 729 olması nedeniyle, 754 sandıkta sandık konseyi liderlerinin kanun kararına ters olarak belirlenmesi ve bu halde oluşan sandık şuralarının yaptıkları seçim iş ve süreçlerine prestij edilemeyecek olması, seçimin sonucuna müessir görülmüştür. 

  • 754 sandıkta sandık heyeti liderlerinin yasal zorunluluğa uyulmaksızın kamu vazifelisi olmayan bireyler ortasından belirlendiği görülmektedir. Kanuna karşıtlık oluşturan bu belirlemenin neden yapıldığı ilçe seçim şuraları tarafından izah edilememiştir.

  • Seçmen listesinde yapılan bütün maddi yanlışlar ve/veya kasti yanlışlıklar ve kanuna karşıtlıklar sebebiyle gerçek durumu tespit edilemeyen kuşkulu oy sayısının 300.000’den fazladır. 

250 sayfalık gerekçeli kararın tamamı için tıklayınız.

Açıklanan karar sonrası toplumsal medyadan da farklı yansılar geldi...