Trabzon'da müftülükte görevli imam Murat Ayaz İlçe Gençlik ve Spor Müdürü olarak atandı. 7 yıldır müdürlük görevini yapan Ahmet Karaçoban da Gençlik Merkezi Müdürü oldu. Yapılan atama kentte tepkiyle karşılandı. CHP İl Başkanı Ömer Hacısalihoğlu, "Demek ki bu şehirde beden eğitimi ve spor bölümü mezunu bir kişi bile yok" dedi.
2007 yılında Şalpazarı İlçe Müftülüğünde görevli İmam Hatip olarak memuriyet hayatına başlayan Murat Ayaz (51), Şalpazarı Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğüne getirildi.
Atamayı duyuran Ayaz sosyal medya hesabından, “Bugün itibari ile yeni görev yerim Şalpazarı Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü Müdürü olarak görevime başlamış bulunmaktayım. Bu görevi ve sorumluğu bize yükleyen devlet büyüklerime teşekkürlerimi arz ediyorum. Hayatta olanların görevi yaşamak ve yaşatmaktır. Rabbim yaşamak ve yaşatmak nasip etsin” ifadeleriyle duyurdu.
7 yıldır İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü görevini yerine getiren Ahmet Karaçoban da, aynı ilçedeki Gençlik Merkezi müdürü yapıldı.
“YETİŞMİŞ İNSAN KITLIĞI MI VAR?”
CHP Trabzon İl Başkanı Ömer Hacısalihoğlu, yapılan atamaya tepki gösterip, yapılan atamaya şaşırmadıklarını söyleyerek, “Geçmiş uygulamalarından hiçbir farkı yok. Demek ki, koca şehir de Spor Müdürlüğünde yetişmiş liyakatli, beden eğitimi ve spor bölümü mezunu bir kişi bile yok. Demek ki bu şehir de yetişmiş insan kıtlığı mı var?” dedi.
“İMAMLAR NAMAZ KILDIRSIN”
Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin bağımsız meclis üyesi Davut Çakıroğlu da atamaya sert tepki gösterdi. Diyanetin her yıl binlerce imam kadrosu açtığına dikkat çeken Çakıroğlu,
“Her kurumda aynı şeyler yaşanıyor. Benden olsun bizden olsun anlayışı. İmamlar eğitimini aldığı işi yapsın. Beden eğitimi mezunu olan biri de gitsin camide imamlık yapsın o zaman.
Diyanet İşleri Başkanlığı, her yıl eksik var diye binlerce yeni imam alıyor. Çünkü, imamlar kendi görevlerini yapmıyorlar, müdürlük yapıyorlar. Gerçekten çok yazık. Milletin gözünün içine soka soka yapıyorlar. Liyakat yok, imam ne anlar spordan beden eğitiminden. Spor şehri Trabzon’da bir tane spor adamı bulamadılar da imama mı kaldık.
Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu bu haliyle kalırsa, vesayet ve veraset sistemi zihinlerde yaşanmaya devam ederse, kurumlar asli görevlerini yerine getirebilme özgürlüğünden uzak olursa, liyakat değil sadakat önemsenirse, idare etmek ile istila etmek ayırt edilemez” diye konuştu.